İmar Affı mı? İmar Barışı mı?
24 Haziran Seçimlerinden önce gündeme gelen ve 7143 Sayılı Kanun (Torba Yasa) ile kabul edilip 18.05.2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan imar affı düzenlemesi halkımızdan yoğun ilgi görüyor. İlgili bakanlığın açıklamasına göre 2 aylık süreçte yaklaşık 2,5 milyon başvuru ve 600 Milyon TL ödeme yapılmış bulunmakta. Uygulamanın imar affı mı yoksa barışı mı olduğu hususunda tartışma olsa da kanaatimizce buna fırsat demek daha doğru olacaktır. 31.12.2017 tarihinden önce inşa edilmiş yapılar yasadan yararlanacaktır. Yasadan yararlanacak yapılara verilen “Yapı Kayıt Belgesi” aslında “Yapı Kullanma İzin Belgesi” yani halk arasında bilinen adıyla “İskan Belgesi” yerine geçecektir. Ancak getirilen düzenlemede bir fark bulunmakta olup bu belge yapının yenilenmesi halinde kazanılmış hak vermemekte yani yapının mevcut imar planına uygun yapılması zorunlu olmaktadır. Daha önce iskansız yapılarda cezaya neden olan elektrik, doğalgaz ve su gibi hizmetlerin alınması “Yapı Kayıt Belgesi” ile mümkün hale gelmiştir. “Yapı Kayıt Belgesi” verilen yapılarla ilgili alınmış yıkım kararları ve idari para cezaları iptal edilecektir. Bununla birlikte bu belge cins değişikliği ve kat mülkiyetine geçiş imkanı olacağı gibi kredi kullanmada kolaylık sağlayacaktır. İmara aykırı yapıları bir anlamda yasal hale getiren uygulama ile kamu arazileri üzerindeki yapı sahipleri bu taşınmazları ilgili idarelerden rayiç bedelle satın alabilecektir. Yasa ile 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun Geçici 16.Maddesi uyarınca İstanbul Boğaziçi, İstanbul Tarihi Yarımada ve Gelibolu Tarihi Alanı uygulama kapsamı dışında tutularak muhtemel kötüye kullanımlar engellenmiştir. Özel mülkiyete konu taşınmazlar ile sosyal donatı alanları üzerinde bulunan yapılar yine kapsam dışı tutulmuştur. Yasadan yararlanmak için son gün 31.10.2018 tarihidir. Son günü beklemeden veya her zamanki alışkanlığımızı (yani sürenin uzatılma ihtimalini) tekrar etmeden bu fırsatı kullanmak önemli hale gelmiş durumda. 34 yıl sonra gelen bu fırsattan yararlanmak yani işlemleri tamamlamak için E-Devlet başvurusu gibi kolay bir yol olduğu gibi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri aracılığı ile de başvuru yapılabilecektir. Vatandaşların en çok merak ettiği konulardan biri ödenecek bedel olup şu şekilde tespit yapılacaktır: Emlak vergi değeri ile yapı alanı m2 olarak dikkate alınacak olup konutlarda %3, ticari kullanımlarda %5 katsayı kullanılacaktır. Bakanlık, birim maliyet bedellerini uygulama usul ve esasları dahilinde liste içerisinde duyurmuştur. Örneğin; 3-7 katlı binalarda maliyet bedeli 1000 TL/m2 dir. Beş katlı bir apartmanda bulunan 90 m2'lik bir dairenin emlak beyan değeri 30.000 TL ise (90x1000)+30.000=120.000 x 0,03 =3.600 TL ödeme yapılacaktır. Afetlere hazırlık hedefiyle getirilen düzenleme, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıları yasallaştıracaktır. Ancak büyük şehirlerde yağmur sonrası çöken yapılar, hisseli veya toprak tapulu denilen binlerce bağımsız bölümün üzerinde olduğu kaçak yapıları, bunların yıkılması ve yeniden yapılması gerektiğinde ortaya çıkabilecek sorunlar tam anlamıyla çözülecek midir? İmara aykırı yenileme olamayacağından daire sahipleri arasında uyuşmazlıkların tam olarak giderilmesi mümkün görünmemektedir. Bu hususta insanların aklına şüpheler gelmesine rağmen yine de getirilen düzenleme vatandaşlarımız için bu büyük bir fırsat olduğundan süresinde başvurularını yapmaları önemlidir. Ülkemizin yasal ve sağlıklı yapılarla donatılarak afetlere hazırlık yapılması ve sosyal barışın bu şekilde sağlanması en büyük dileğimizdir.